Hukukçulara Özel Film Tavsiyeleri

Üniversitelerin tatil edilmesiyle birlikte zamanı nasıl geçireceğine karar veremeyenlerden misin? O zaman tam sana göre bir tavsiye film listesi geliyor...9 min


48

Üniversitelerin tatil edilmesiyle birlikte zamanı nasıl geçireceğine karar veremeyenlerden misin?

O zaman tam sana göre bir film listesi geliyor.

Mahkeme, suçluluk psikolojisi, adalet gibi konulara eğilen, hukukun felsefesini sorgulayan, hukuksuzluk durumlarını irdeleyen, bazı durumlarda hukuk sistemini eleştiren filmleri sizin için derledik.

Anatomy of a Murder / Bir Cinayetin Anatomisi (1957)

Ortada bir cinayet var ve cinayetin sebebi suçu ne denli hafifletebilir? Film bu soru üzerinden temellendirilmiş. Filmde Manion isimli kişi cinayeti işlemiştir. Mahkemede işlediği suçu inkar etmez. Ancak suçu işlemesinin sebebi olarak öldürdüğü kişinin, karısına tecavüz etmesi olduğunu söyler. Bu film ahlak, adalet gibi kavramların sorgulandığı bir hukuk filmidir. Mahkeme nasıl bir karar verecektir? Cinayet meşrulaştırılabilir mi?

IMDB: 8,1

In the Name of the Father / Babam İçin (1993)

Yanlış zamanda yanlış yerde bulunmaktan kaynaklanan bir olay sonucu tutuklanan bir evlat ve onunla birlikte hapishanede mücadele veren bir babanın gerçek hayattan uyarlanmış dramatik filmi.

Filmde demokratikliği ile övünen ülkelerin de, kokuşmuş adalet sistemleriyle hayatları nasıl altüst ettiğinin mesajı verilir.

Suçsuz yere hapis yatan bir grup genç ve bir adamın hikayesi, sizleri sistemi sorgulamaya yöneltecek ve adalet kavramı üzerinde cevapsız sorulara itecektir.

IMDB: 8,1

Runaway Jury / Jüri (2003)

Bir cinayet sonrasında hayatını kaybeden Jacob Wood tam olarak çözülemeyen bir davanın kurbanı olmuştur. İki yıl sonra kocasının kanını yerde bırakmamaya karar veren karısı Celeste bu cinayetten dolayı büyük bir şirketi suçlu tutmaktadır. Celeste, şirkete dava açar ve bu davada onu dürüst ve güvenilir bir avukat savunur. Ancak dürüstlük ve doğruluk çoğu zaman olduğu gibi bir kez daha hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Kimin kazanacağı ilk günden belli olan bu dava adalet ve hukuk kurumlarının kapalı kapıları ardında dönen şeyleri gözler önüne serer.

IMDB: 7,1

A Man for All Seasons / Her Devrin Adamı (1966)

Thomas More Davası

İngiliz Kralı VIII. Henry’in İngiliz Kilisesinin, Papalıktan bağlarını kopardığı ve kilisenin başına kendisinin geçtiğini beyan ettiği yasanın çıkarılması sürecinde kralın en yakınındaki büyük İngiliz hukukçusu Thomas More’un yargılanmasını anlatmaktadır. Eski eşinden kendisine “erkek bir varis vermediği” için boşanmak isteyen kralın “katolik nikâhı”ndan kurtulmak için More’dan yardım istemesi ancak karşılık bulamamasının damga vurduğu filmde tarafsızlığı ve sessizliği nedeniyle vatana ihanetle suçlanan bir hukukçunun idamı anlatılır.

IMDB: 7,7

Les Quatre Cents Coups / 400 Darbe (1959)

Suçluyu yaratanın bireyin kendisi mi yoksa toplum mu olduğu sorunsalı üzerine eğilen film, ailesi ve çevresi tarafından dışlanan Antioine’nin hikâyesini anlatıyor bize. Fransız yeni dalga sinemasının ilk örneklerinden olduğu ifade edilen filmin yönetmeni François Truffat. Cannes film festivalinde en iyi yönetmen ödülüne (1959) layık görülmüştür. Eğitim hayatında sorun yaşayan ve öğretmeni tarafından kötü muameleye maruz kalan, ailesi tarafından tabir yerindeyse bir yük olarak görülen bu nedenle hep bir yerlere gönderilmesi düşünülen, nihayet hâkim karşısına geldiğinde ıslah evine gönderilmesine karar verilen Antioine, en nihayetinde bir suçluya dönüşüyor. Peki, bu dönüşümde toplumun, bizlerin hiç payı yok mu? Antioine ile iletişim kurmayan, onu anlamaya ve yönlendirmeye çalışmayan her karşımıza çıktığında büyük bir umursamazlıkla yüzünü çeviren bizler değil miyiz?

IMDB: 8,1

Mar Adentro / İçimdeki Deniz (2004)

Yaşam bir yükümlülük müdür ya da ölüm bir hak olarak değerlendirilebilir mi? Ötanazi gibi bireyin kendi eliyle ya da ikinci bir kişinin yardımı ile isteyerek hayatına son verip veremeyeceği gibi hassas ve etik olarak tartışmalı bir konuyu işleyen 2004 yapımı İçimdeki Deniz filminin baş rolünde ünlü oyuncu Javier Bardem yer alıyor. Filmde İspanya’nın Galicia bölgesinde bir denizci olan Ramon Sampedro’nun bir yardan denize atlaması sonucunda bel kemiğinin kırılması ve felç olması ile birlikte yaşadıkları anlatılıyor.

Ramon felç olmasından sonra kendi yaşamına son vermek ister ancak bunu tek başına gerçekleştirmesi imkânsızdır. Bu nedenle kendisine ikinci kişilerin yardım etmesi gerekmektedir. Ancak İspanyol yasalarına göre böylesi bir hastaya yardım etmek ise suçtur. Film boyunca ölüm hakkını kullanmak isteyen Ramon’un hukuk mücadelesi ile ortaya çıkan iki hukuksal anlayışın mücadelesini izleriz. Çağlar boyunca binlerce insanı haksız bir şekilde idama mahkûm eden Kilisenin de dâhil olduğu bu mücadele daha da ilginç bir hal alır. Ramon’un 11 ölüm meleği aracılığıyla yaşamına son vermesi ile birlikte yargı süreci büyük oranda sona erer.

IMDB: 8,0

V For Vendetta (2005)

2020 yılının İngilteresinde geçen film distopik bir karakter taşımaktadır. Filmde zorba, aşırı derecede baskıcı bir toplum düzeni vardır. Yasak ve engellerle idare edilen halk şiddet sempatizanı haline gelmiştir. Kaotik bir ortamda V isimli gizemli karakter, masum karakter Evey’i kurtarır. Bu kurtarış ulusun kurtarılmasını sembolize eder. Uyanışı ve başkaldırıyı başlatır. Film alegorik unsurları ile izleyiciye görünenin ardındaki gerçeği sorgulatmayı amaçlamıştır. Film içeriğindeki birçok gönderme ile birlikte ‘Hukuk Devleti’ kavramını irdeletecek bir hukuk filmi olma özelliği taşımaktadır.

IMDB: 8,2

The Accused / Sanık (1988)

Tecavüz sahnelerinin “etik” veya “istismacı” olup olmadığı tartışılan filmde bir barda üç kişi tarafından tecavüze uğrayan Sarah’ın verdiği hukuk mücadelesi anlatılıyor. Filme ilişkin değerlendirme yazısını kaleme alan Ülker Yükselbaba yazısında; tecavüz konusundaki yaklaşımları, mağdurun adeta Sanık durumuna getirilmesi, toplumsal norm olarak tecavüz mitleri üzerinde duruyor.

Tecavüz mitlerine ilişkin değerlendirmesinde bu mitlerin oluşmasında toplumun değer ve inançlarının etkili olduğunu, tecavüz mağdurlarının toplumsal normlara uyup uymamasına göre tecavüz failinin tecavüz suçundan kurtulma oranının belirlendiğini ifade ediyor. Ülker Yükselbaba yazısında tecavüz mitlerini ise üç kategoriye ayırıyor; 1. Kadınları suçlayan, 2. Erkeleri haklı çıkaran ve 3. Tanıdıkların tecavüzlerini haklılaştıran mitler.

IMDB: 7,1

The Reader / Okuyucu (2008)

Başrolleri Kate Winslet ve David Kross’un  paylaştığı film, 2. Dünya Savaşı’nın bittiği Almanya’da genç bir çocuğun (Michael) kendisinden yaşça büyük olan Hanna Schmitz’e aşık olması ve arasındaki ilişkinin ilerlemesi ile başlar.

Daha sonra Hanna Schmitz soykırıma iştirak suçlamasıyla yargılanır ve filmi içinize dolan hüzün ile bitirirsiniz.

IMDB: 7,6

Primal Fear / İlk Korku (1996)

Ünlü bir rahibin öldürülmesi ile başlayan olaylarda, sanığın (Edward Norton) içinde bulunduğu ruh hali izleyiciyi hem şaşırtır hem de rahatsız eder. Masum mu cani mi şeklinde sorgulamalar yapılır. Suçlu ve suçsuzu ayırmada yaşanılan zorluklar, çarpıcı bir şekilde gözler önüne serilmiştir.

IMDB: 7,7

Cenneti Beklerken (2006)

Bir Derviş Zaim filmi olan Cenneti Beklerken’de Osmanlı padişahlarından III. Mehmet’in tahta çıkmasından sonra tüm kardeşlerini katletmeye başlaması, Şehzade Danyal’ın taht üzerinde hak iddia etmesi ve Şehzade Danyal’ın katledilmesi süreçleri anlatılır. Filmde çeşitli sanatsal,  felsefi ve hukuki konulara değinilmiştir. Filmi değerlendiren Yasemin Işıktaç, özellikle “temsil” kavramı üzerinde durmuş, temsilin her zaman sembolik bir pozisyonu olduğunu, dil, sanat ve kültür öğesi olan temsilin bu sembolik pozisyonunu gerçekliğe çevirdiğini, her çağın bir temsil anlayışı olduğunu ifade ediyor.

IMDB: 6,7

12 Angry Men / On İki Öfkeli Adam (1957)

Filmde Latin Amerikalı bir genç babasını öldürmekle suçlanmaktadır. On iki tane jüriden oluşan mahkeme bu gencin akıbetine karar verecektir. Jüri üyelerinin on bir tanesi genci suçlu bulurken, bir tanesi genci masum bulmaktadır. Genç suçlu bulunursa idam edilecektir. Film gencin yargılanma sürecini konu alır.

IMDB: 8,9

Suffragette / Diren (2015)

Hukuk kelime anlamı olarak hak kavramının çoğuludur. Esasen hukuk derken ‘haklar’ diyoruz. Bu haklardan sosyal hayatı derinden etkileyenlerden bir tanesi de kadın haklarıdır. Bir hukukçunun kadın haklarına duyarlı olması, kadın-erkek eşitliğinin bilincinde olması gerekmektedir. Filmde çocukluğundan bu yana çamaşırcı olarak çalışan Maud, başına gelen birtakım olaylar sonucu kadınların seçme seçilme hakkına sahip olması için gerçekleştirilen eylemlere katılır. Ataerkil toplum yapısı, kadınlara yapılan baskı ve zulümler filmde çarpıcı bir şekilde işlenmiştir. Film, kadınlara seçme-seçilme hakkının verilmesi için yapılan mücadeleler ekseninde gelişir.

IMDB: 6,9

The Verdict / Hüküm (1982)

Başrolde Paul Newman’ın oynadığı 1982 yapımı Sidney Lumet filmi.

Adalet sistemine olan eleştiri, düzensizlik ve bu realitelere inanmayan idealist bir avukatın direncini anlatıyor.

IMDB: 7,7

And Justice For All / Ve Herkes İçin Adalet (1979)

Başrollerinde Al Pacino, Jack Warden, John Forsyth ve Lee Strasberg’ın oynadığı film bir mahkeme, dava filmidir.
Genç bir kıza şiddet ve tacizle suçlanan bir hâkimin avukatlığını yapan Arthur gerçekte suçlu olduğunu bildiği müvekkilini savunmak zorundadır.  Mahkeme günü geldiğinde kariyeri ve vicdanı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

IMDB: 7,4

Judgement at Nuremberg / Nürnberg Duruşması (1961)

Hukuk felsefesi temel bir ayrım üzerine kuruludur. Doğal Hukuk/ Pozitif Hukuk ayrımı. Bu film yürürlükteki hukukun ne denli adil olduğunun muazzam bir sorgulamasıdır. Bu sorgulama Hitler’in hukuku üzerinden etkileyici bir biçimde işlenmiştir. Hitler’in ‘hukuk geçmişe yürümez’ temel ilkesini yerle yeksan edişi, Yahudi soykırımını meşrulaştırması, yapılan zulmün hukuk kuralıymış gibi lanse edilmesi ve bu hukuk normlarını uygulayan yargıçlar… Nuremberg Mahkemesi filmi, Hitler dönemi yargıçlarının yargılanma sürecini anlatan düşündürücü bir filmdir. Üç saat süren film başarılı kadrosu ve  akıcı yapısıyla sıkmadan, düşündürerek ilerliyor. Film bittiği zaman kafanızda sizi çıkmaza sokan sorular beliriyor. Film iki Oscar almış, kült bir hukuk filmidir.

IMDB: 8,1

Philadelphia (1993)

Başarılı, eşcinsel bir avukatın AİDS virüsü taşıdığı sebebiyle, sudan sebeplerle homofobik patronu tarafından çalıştığı hukuk bürosundaki işine son verilmesi ile film başlar. Başarılı avukat patronu ve çalıştığı şirkete dava açar. Olaylar bu dava üzerinden şekillenir. Filmi izlerken cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip insanlara toplumun tutumu gibi sosyolojik olguları da sorgulayabilirsiniz. Bu hukuk filminde; insanların cinsel yönelimlerine karşı hukukun farklı sistemlerindeki bakışı da görebilirsiniz.

IMDB: 7,7

Danton (1983)

Film hakkında değerlendirmesine George Büchner’in Danton’un Ölümü adlı oyunundan alıntıladığı  “Devrim Satürn gibidir, kendi çocuklarını yer” sözü ile başlayan Zelal Pelin Doğan kitaptaki en uzun yazının sahibidir.

Fransız devriminin en ateşli günlerinde geçen film o filme temas eden her bireyin hikâyesini kendi hikâyesiyle ortaklaştırır. Bu ortaklık düş, fikir, şiir yoluyla yaratılmaya; ışık ses, kamera aracılığıyla sağlanmaya çalışılarak bireyi büyüler… Buna bağlı olarak tarihi, tarihi olmasının yanında ayrıca biyografik, politik, hukuki olarak da nitelendirilebilecek filmin en büyük özelliği zamansal ve mekânsal kesitte bir tanıklık yaratabilme kapasitesidir. Danton tamda bu bağlamda 18. Yüzyılın sonlarında Fransa’daki tarihsel olayları hukuk, devlet, politika gibi bir çok perspektiften sunmaktadır.”

IMDB: 7,5

To Kill a Mockingbird / Bülbülü Öldürmek (1962)

Amerika’nın Alabama eyaletinde yaşanan gerçek bir olaydan konusunu alan romandan uyarlanmış başarılı bir hukuk filmidir. Film ırkçılığın zirve yaptığı 1930’lu yılları çıplak bir bakışla yansıtmıştır. Filmi izlerken ırkçılığa olan öfkeniz bir miktar artabilir. Filmde beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlanan siyahi bir gencin avukatlığını yapan başarılı bir avukatın başına gelenler anlatılır.

IMDB: 8,3

Class Action / Büyük Dava (1991)

Hatalı olması muhtemel bir otomobil tasarımının milyon dolarlık davası, aralarındaki rekabete bir mahkeme salonunun tanık olmasına araç olacaktır. Bu noktada paradan çok daha fazlası söz konusudur. Baba ve kızını karşı karşıya getiren bu davada adalet ve zafer de karşı karşıyadır. Ve aralarından sadece biri kazanacaktır.

IMDB: 6,2

Kaynakça

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

48

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.