İdare Hukuku Kapsamında Kamulaştırma Öncesi İşlemler

Kamulaştırma nedir? İdare Hukuku bağlamında kamulaştırma işleminden önce yapılan diğer işlemler nelerdir?4 min


69

Kamulaştırma işlemi, özel kişilerin taşınmazlarına yönelik mülkiyet hakkını kısıtlayan bir idari işlemdir. İlgili idareler, Anayasanın 46. maddesinde yer alan “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir” esası kapsamında ve idari gücünü kullanarak özel mülkiyette bulunan taşınmaz malları, idarenin mülkiyetine aktarmasına kamulaştırma işlemi denilmektedir.

Bahsi geçen sınırlayıcı işlem, sadece Anayasa’ya dayanan bir yetki biçimi olmamakla beraber, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu gibi özel yasal düzenlemelere tabiidir. Bu kapsamda kamulaştırma eyleminin tüm amaçları ve aşamaları ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

 

Kamulaştırma Öncesi İşlemler

  • Yeterli Ödenek

Kamulaştırma işleminin başlayabilmesi için öncelikle, kamulaştırma yapacak idare tarafından, ilgili kurumlar tarafından belirlenen kamulaştırma bedelinin kamulaştırma işleminden önce hazır olarak bulundurulması gerekmektedir. Bu kural 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 3. maddesinin son fıkrasında “yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemleri başlayamaz” tanımlamasıyla karşımıza çıkmaktadır. Yeterli ödenek, her ne kadar karşımıza kural olarak çıkıyor olsa da, ‘taksit’li kamulaştırma işlemi, yeterli ödenek kavramının istisnai durumudur.

a) Taksit

İdare, kamu yararı gerekçesiyle gerçekleştireceği, tarım reformu, enerji, sulama, iskan, yeni orman yetiştirme işleri,  kıyı koruma ve turizm gibi faaliyetlerine karşı taksitli ödeme gerçekleştirebilmektedir. İlgili yasalar da belirtilen “bedelin nakden peşin ödenmesi” kuralı, belirtilen faaliyetler de esnetilmiş durumdadır. Ancak bahsedilen esnetme, aksaklık olarak algılanmamalıdır. Taksit durumların da gerçekleşecek kamulaştırma işlemlerine yönelik 1/6 oranında peşinat ödeneği talep edilmektedir. Geri kalan kısım için, eşit taksitlere pay edilerek en fazla 5 yıllık vade süresi uygulanabilir. Vade süresi içinde, özel mülkiyet sahibinin devlete karşı, en yüksek faiz oranı talep etme hakkı doğacaktır.

b) Peşin

Taksitli ödemeler dışında kalan kamulaştırma işlemlerine yönelik her halde peşin ödeme şartı aranmaktadır. Ancak, tahsis edilecek idari işlem, her ne kadar taksit faaliyetlerine konu olsa da, özel mülk sahibine ait olan taşınmaz, eğer ki tek geçim kaynağı ise taksitlendirme yapılamaması durumu bir istisnadır. Bu kural 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 3.maddesi son fıkrasında “Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanların bedeli, her halde peşin ödenir.” şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

  • Kamu Yararı Kararı

İdarenin gerçekleştireceği her türlü işlemin, halk yararına olma zorunluluğu vardır. Bu anlam da kamulaştırma eyleminde de kamu yararı şartı karşımıza çıkmaktadır. İlk olarak Anayasa kapsamında, özel mülkiyet hakkının kamulaştırma eyelemi Madde 35 kapsamında  “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” şeklinde tanımlanmıştır.  Ayrıca Anayasa’nın 46.maddesinde yer alan “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde” ifadesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 7.maddesinde yer alan “İdare kamulaştırma kararı verdikten sonra kamulaştırmanın tapu siciline şerh” kural kapsamın da kamu yararı kararının, öncelikli işlemlerden olduğu anlaşılmaktadır. Ancak 2942 sayılı kanun 6.maddesi gereği;

“Onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projesine göre yapılacak hizmetler için ayrıca kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumlarda yetkili icra organınca kamulaştırma işlemine başlanıldığını gösteren bir karar alınır”.

Kamu yararı kararı alabilecek merciler ilgili kanunda şöyle belirtilmiştir;

“Kamu yararı kararı verecek merciler Madde 5 – Kamu yararı kararı verecek merciler şunlardır: a) Kamu idareleri ve kamu tüzel kişileri; 1. 3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılan amaçlarla yapılacak kamulaştırmalarda ilgili bakanlık, 2. Köy yararına kamulaştırmalarda köy ihtiyar kurulu, 3. Belediye yararına kamulaştırmalarda belediye encümeni, 4. İl özel idaresi yararına kamulaştırmalarda il daimi encümeni, 5. Devlet yararına kamulaştırmalarda il idare kurulu, 6. Yükseköğretim Kurulu yararına kamulaştırmalarda Yükseköğretim Kurulu”

gibi bir çok düzenleme ilgili madde kapsamın da yer almaktadır.

  • Kamulaştırılacak Taşınmazın Tespiti ve İdari Şerh

İdarenin gerçekleştireceği kamulaştırma işlemlerinden öncesinde, taşınmazın bağlı olduğu tapu müdürlüğüne kayıtlı olduğu tapu siciline şerh bildirmesi gerekmektedir. Şerhin varlığı sürdüğü sürede taşınmaz sahibi değişecek ise tapu müdürlüğü tarafından, ilgili idareye bildirimi gerçekleştirilir. Taşınmaz şerhi tapu dairesine bildirildiği günden itibaren, eğer ki kamulaştırma işlemi 6 ay içinde resmi olarak gerçekleşmemiş olursa tapu müdürlüğü, ilgili şerhi resen sicilden silebilir. İlgili şerh işlemleri 2942 sayılı kanunun 7.maddesine göre şu şekil de karşımıza çıkmaktadır;

“Kamulaştırmayı yapacak idare, kamulaştırma veya kamulaştırma yolu ile üzerinde irtifak hakkı kurulacak taşınmaz malların veya kaynakların sınırını, yüz ölçümünü ve cinsini gösterir ölçekli planını yapar veya yaptırır; kamulaştırılan taşınmaz malın sahiplerini, tapu kaydı yoksa zilyetlerini ve bunların adreslerini, tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden veya ayrıca haricen yaptıracağı araştırma ile belgelere bağlamak suretiyle tespit ettirir.”

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

69

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.