Hukuk Düzeninde İyi Niyete Hüküm Bağlanan Durumlar

İyi niyet; kaynağını ahlak kurallarından alan, ispatı kolaylaştırmaya yarayan genel bir hükümdür. Medeni Hukuk, Ticaret Hukuku gibi hukuk dallarında karşımıza çıkmaktadır.3 min


65

Başta aklımıza ahlak kurallarıyla bağlantılı olan iyi niyetin, hukuk kurallarıyla ilgili olmadığı düşünülebilir. Ancak bazı hukuk kuralları doğrudan ahlak kurallarından referans alınarak ya da dönüştürülerek oluşturulur. İyi niyete kanunda yer verilen yerlerde de durum bu şekildedir.

İyi Niyet Nedir?

İyi niyet “bir hakkın kazanılması veya hukuki sonucun doğması yönünden mevcut bir engeli bilmemek ve gerekli özeni gösterse dahi bilebilecek durumda olmamak” durumudur. İyi niyet, özelliği itibariyle herkesten beklenildiği gibi kişinin dürüst bir insan olarak haklarını kullanması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi, yani dürüstlük kuralıyla bağdaşır ve aynı zamanda bu ilkeyi tamamlar.

İyi Niyete Hüküm Bağlanmasının Amacı Nedir?

Medeni Kanun m. 3 hükmünde belirlenen genel kural; kötü niyeti ispat edecek tarafın, doğrudan doğruya olaydaki kötü niyet olgularını ispat etmesini yeterli bularak ağır ispat şartları altında ezilmesini önlemiş, kanunda atıf bulunan durumlarda bu yolla ispatı kolaylaştırmıştır.

Hukukumuzdaki Örnekleri

Taşınmaz Mülkiyetinin Kazanılmasında İyi Niyetin Etkisi

Taşınmaz mülkiyetinin (ev, arsa gibi) devri veya taşınmaz üzerinde hak kazanılması işleminde, taşınmazın kayıtlı olduğu tapu kütüğü sahifesine tescil yaptırılır. Ancak tapuda malik (mülkiyet sahibi) görülen kişinin kayıtlarda yanlışlık veya tapu sicili dışında gerçekleşen mülkiyet devri gibi sebeplerden doğru olmaması mümkündür. Bu durumda tapuda malik olan kişinin mülkiyeti devretme hakkı olmayacaktır. Buna karşın Medeni Kanun m. 1023 hükmünce “Tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanan 3. kişinin bu kazanımı korunur”. Buradaki 3. kişiden kasıt, tapuda adı yazıp gerçek mülkiyet sahibi olmayan kişinin mülkiyeti devrettiği kişidir.

Kötü Niyetli Markaya Hükümsüzlük Davası

Kötü niyetli marka, hak sahibi olmadığını bilmesine rağmen dürüstlük kuralını ihlal ederek tescil için başvuruda bulunan ya da tescil ettirilmiş markadır. Örneğin hak sahibi olunmadığı bilinmesine rağmen başkasının ticarette kullandığı bir işareti tescil ettiren marka kötü niyetli sayılacaktır. Avrupa Birliğinin Marka Yönergesi’nin 3/2. maddesinde hükümsüzlük davasının bir sebebinin, bir ticari markanın kötü niyetli tescilinin olduğu ifade edilmektedir. Yargıtay bu davanın kapsamının kötü niyetin varlığı halinde tüm sınıflar veya ilgili sınıfın tüm alt sınıfları bakımından markanın hükümsüzlüğü olduğunu düşünmektedir.

Grev ve Lokavt Hakkının İyi Niyetle Kullanılması

1982 Anayasası ve 2822 sayılı TİSGLK 47. maddesinde düzenlendiği gibi “grev ve lokavt hakkı iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.” Medeni Kanun m. 3 hükmünde iyi niyet genel bir nitelikte düzenlenmiştir. Ancak Anayasa norm değeri olarak kanundan daha üst bir değere sahip olduğu için Medeni Kanun m. 3 hükmünden önce Anayasa m. 14 (hakkın kötüye kullanımının korunmayacağı) ve grev ve lokavt hakkını düzenleyen 54. maddeye öncelikle bakılır. 14. maddeyle ilgili olarak doktrinde hakkın kötüye kullanılmış olması şu durumların bir arada bulunmasında geçerlidir:

  • Hak dürüstlük kurallarına aykırı kullanılmış olmalıdır.
  • Bu kullanım sonucu, başkasına bir zarar verilmesi veya zarar tehlikesi doğmuş olmalıdır.
  • Hak sahibinin, hakkını bu şekilde kullanmasında hukuken korunmaya değer bir çıkarı bulunmamalıdır.

Kötüye kullanılan hakkın korunmamasından kaynaklı yaptırımlar şunlardır:

  1. Kötüye kullanılan hakka dayalı istek ve savunmalar dikkate alınmaz.
  2. Bu nedenle zarar verici durumlar için tazminat hakkı doğar.

Bunun dışında iyi niyetli 3. kişinin başkasına ait banknotu emanet edilen kişiden alınca banknotun mülkiyetini kazanması ya da sebepsiz zenginleşmede (bir tür borçlanma çeşidi) borcun ödenmesi istemi için hak düşürücü sürenin kötü niyetli borçlu için uzun tutulması gibi çokça örneği hukukumuzda mevcuttur.

Kaynakça

  1. Mustafa Dural-Suat Sarı, Türk Özel Hukuku Cilt 1: Temel Kavramlar ve Medeni Kanunun Başlangıç Hükümleri (İstanbul: Filiz Kitabevi, 2019), 235.
  2. Nuray Gökçek Karaca, “Grev Hakkı ve Lokavtın İyi Niyet Kurallarına Aykırı Tarzda Kullanılması ve Sonuçları” Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 15/1, 569-576.
  3. Ozan Can, “Türk Hukukunda Kötü Niyetli Marka Başvuru ve Tescilinde İptal ve Hükümsüzlüğün Kapsamı Üzerine Düşünceler”, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi 1/1, 49-50.
  4. Rona Aybay, An Introduction to Law, 7. baskı (İstanbul: İstanbul Bilgi University Press, 2019), 9.
  5. Yavuz Alagonya, “İspat Yükü Bakımından MK 3”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası 1/4, 358.

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

65

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.