Türkiye’de Hayvan Hakları Yok mu?

https://www.linkedin.com/pulse/hayvan-haklari-d%C3%BCnyada-ve-t%C3%BCrkiyede-emin-%C3%B6kten https://www.ab.gov.tr/files/Tar%C4%B1m%20ve%20Bal%C4%B1k%C3%A7%C4%B1l%C4 min


45

Ülkemizde son yıllarda hayvanlara yönelik eziyetin, cinsel şiddetin, kötü muamelenin artmasıyla “Türkiye’de hayvan hakları yok mu?” sorusu fazla gündeme gelir oldu. Bu konuda ufak bir araştırma yaptığımız zaman Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni imzalayan Türkiye’nin uygulama konusunda açık bir şekilde başarısız kaldığını görüyoruz.

Türk hukukunda iki tür kişi kabul edilmiştir; gerçek kişiler ve tüzel kişiler. Sadece bunlar hak ve fiil ehliyetine sahip olabilirken gerçek veya tüzel kişi sayılmayan hayvanların hak sahibi olamayacağı mı anlaşılmalıdır? Hayvanlara yönelik saldırı ve şiddet cezasız mı kalacak ya da engellenemeyecek mi?

Hayvan haklarını korumak ve hayvanlara yönelik kötü davranışları engellemek amacıyla uzun yıllardır çalışmalar dünya çapında yürütülmektedir. Örneğin; 1850 yılında Fransa’da kamuya açık yerlerde evcil hayvanlara kötü muamelenin yasaklanması hakkında kanun düzenlenmiş; 1876 yılında İngiltere’de hayvanların denek olarak kullanılması hakkında kanun çıkarılmıştır. UNESCO tarafından Hayvan Hakları Bildirgesi hazırlanmış ve 1978 yılında Fransa’da kabul edilmiştir.

 

Dünya hayvan hakları hakkında ne düşünüyor?

İngiltere’de hayvan hakları konusunda ağır cezalar öngörülmüştür. 20.000 pounda kadar para cezası ve 51 haftalık hapis cezası düzenlenmiştir ama bu yasa pratikte uygulanmasa da para cezaları verilmekte ve toplumda hayvan haklarına çok önem verilmektedir.

İsviçre ise hayvan hakları konusunda önde gelen ülkelerdendir. Hayvanların deneylerde kullanılmasına karşı çıkmanın yanında deneylerin azaltılması için çalışmalar yapmaktadır. Kozmetik ürünlerinin hayvanlar üzerinde denenmesine de karşı çıkmaktadır ve 2016’dan beri hayvanlar üzerinde denenen kozmetik ürünlerinin satılması yasaktır.

İsviçre’nin uygulamasına karşın Almanya’da hayvanlar üzerinde deney yapılması serbest, ancak kamu görevlileri tarafından denetlenmektedir. Almanya’da da korumalar sadece yasalarda kalmıştır. Kurtları koruma altına alan ilk devlet olmasına rağmen hayvan deneylerini serbest bırakmıştır. Bununla beraber Nazi Almanya’sında 1938’de hayvan korumacılığı dersi üniversitelerde okutulmaya başlanmıştır.  Tümüne bakarak değerlendirdiğimizde günümüzde birçok ülkeden daha çok önemsediği de bir gerçektir.

İtalya hayvanlara yapılan şiddet, kötü muamele karşısında 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile para cezası öngörmüştür. Hayvan haklarına en fazla önem veren ülkelerden biri olduğu caydırıcı yaptırımlarından görülebilmektedir.

Bu ülkelerin karşısında yer verebileceğimiz Çin, Güney Kore, Suudi Arabistan’da hayvan hakları hakkında düzenlemelerde ve uygulamalarda çok geridedirler.

 

Peki Dünya’daki bu düzenlemeler karşısında Türkiye sessiz mi kalmıştır?

Türkiye’de de diğer Avrupa ülkelerindekilere benzer çalışmalar yapılmıştır, ancak hala Türk hukukunda hayvanlar eşyalar ile aynı hükümlere tabi olmaktadır. Türk Ceza Kanununun 151.maddesi 1.fıkrası; “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” der ve ikinci fıkrasında; “Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır” diyerek hayvanların da eşya sıfatına sahip olduğunu kabul edilmiştir. Bununla beraber Anayasa da ismen hayvan haklarını zikretmemiştir. Ancak yorum yoluyla 161.maddenin “… Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez …” hükmünde ormanların hayvanları da kapsadığını kabul ederek devletin hayvanları koruma yükümlülüğünün olduğu kabul edilebilir.

Türk hukukunda hayvanlar tam anlamıyla koruma altına alınmasa da yine yorum yoluyla; 1986,1989.1999 ve 2007 yıllarında imzalanan uluslararası antlaşmalarla ve 2004 yılında Avrupa Sözleşmesi göz önüne alınarak 5199 sayılı “Hayvanları Koruma Kanunu” hazırlanmasıyla koruma amacında düzenlemeler yapılmıştır. 2006 yılında yine “Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği” yayınlanarak 5199 sayılı Kanunda yer alan hükümlerin uygulanmasına ilişkin detaylar ele alınmıştır.

Dünya’da aksi görülen devletler olsa da genel olarak hayvanların da dünyanın sakinlerden sayıldığı, insanların onlara zarar vermeme yükümlülüğünde olduğu kabul edilmektedir. Türkiye dünyada yapılan düzenlemelerden geri kalmamakla birlikte birçok düzenleme yapmış ve önlem almıştır. Ancak, gerekli yaptırımın öngörülmemesi ve iş yapılan düzenlemelerin uygulanmasına geldiğinde yetersiz kalması hayvan haklarının ülkemizde gerektiği gibi korunmaması sonucunu doğurmuştur. Türkiye’de de hayvan hakları elbette vardır, gerektiği gibi Anayasa’da düzenlenmese de, ceza kanununda ekonomik çıkarlar doğrultusunda korunmuş olsa da hayvan hakları vardır. Yaptırımların caydırıcı olmasıyla ve uygulamada daha çok önem gösterilmesiyle zaman içerisinde ülkemizde de gelişmiş ülkelerde görülen önemin gösterilmesini ümit ediyoruz.

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

45
Hazal

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.