Türkiye’de Hukuk Eğitiminin Temel Sorunları

Her yıl binlerce mezun veren hukuk fakülteleri nitelikli öğrenciler yetiştirebiliyor mu? Hukuk fakültelerindeki artış ne tür sorunlara yol açıyor? 5 min


61

Huzurlu bir toplum yaratmanın temel şartlarından birisi şüphesiz iyi bir hukuk sisteminin varlığıdır. Sosyal hayatın hemen her noktasında var olan hukuk, olması gibi uygulandığında kişiye belli bir öngörülebilirlik sağlar. Birey-birey arasında yaşanılan hukuka aykırı durumlarda hukukun bizi koruyacağını bilirken devlet-birey arasındaki ilişkilerde de bazı hak ve yükümlülüklere sahip olduğumuzu biliriz. Ancak sistem ne kadar iyi olursa olsun uygulayıcıları gerekli bilgi ve yeteneğe sahip olmadıkları takdirde sistemin iyi olması bir şey ifade etmeyecek,  kanun adı verilen soyut kabuller bir işe yaramayacaktır. Peki sistemin uygulayıcılarını yetiştiren hukuk fakültelerimizin bu konudaki eskiklikleri nelerdir?

Bu soruya cevap vermek için öncelikle ideal hukuk eğitiminin neleri amaçladığını belirlemek gerekir. İlk olarak hukuk fakülteleri de diğer fakülteler gibi kişinin bir meslek edinmesini amaçlar. Kişi meslek hayatında ihtiyaç duyacağı bilgiler başta olmak üzere, bilgiye ulaşma yöntemlerini ve bu bilgileri pratiğe uygulama yollarını eğitim hayatı boyunca öğrenmelidir. Aynı zamanda hukuk fakültelerinde verilen eğitim mezun olan kişinin ulusal ve uluslararası platformlarda savunduğu değerleri ifade edebilecek teknik hukuk bilgisine sahip olmasını sağlamalıdır. Bununla beraber eğitim hayatında belli mesleki ve kişisel özellikleri kazanan kişinin iş hayatında etik değerler noktasında yaşadığı sorunlar karşısında alacağı tavır yine kişiye hukuk fakültesi sırasında aşılanmalıdır. Hukuk fakültelerinin bir diğer amacı düşüncelerinde özgür, sorumluluk sahibi, dünyaya farklı pencerelerden bakmayı bilen bireyler yetiştirmek olmalıdır.  Araştırma ve sorgulama yetenekleri gelişen birey, bağnazlıklarından ve ön yargılarından kurtulup özgür düşüncenin kapılarını aralaması sonucunda farklı görüşlere saygılı olma, olaylara farklı perspektiklerden bakma gibi birçok özellik kazanacaktır.  Hiç şüphesiz hukuk fakültelerinin en önemli amacı insan haklarına saygılı; adalet, özgürlük ve demokrasi kavramlarına hakim ve bu kavramları içselleştirmiş bireyler yetiştirmek olmalıdır. Ayrıca hukuk eğitiminin amacının belirlenmesi mevcut düzende hukuk sisteminde var olan sorunları gidermek adına önemli bir adım olacaktır.

1.

Hukuk fakülteleriyle ilgili akla gelen ilk sorun son yıllarda art arda açılan hukuk fakülteleri ve kurulu olan hukuk fakültelerinin kontenjanlarının arttırılması olacaktır. 2019 yılı itibarıyla Türkiye’de 87’si devlet, 45’i vakıf olmak üzere toplam 132 hukuk fakültesi bulunmaktadır. Yeni açılan hukuk fakültelerinin yanı sıra mevcut hukuk fakültelerinde kontenjanların artması fiziki yetersizliklerle beraber birçok sorunu da yanında getirmiştir. Çoğu hukuk fakültelerinde sınıfların kalabalık olması öğrencilerin ders içi aktifliğini azaltmakta, tartışma ortamlarının oluşmasını engellemektedir.  Ancak hukuk fakültelerinde görevli öğretim üyelerinin pozitif hukukun yanında hukukun farklı yanlarını tanıyıp anlamaya çalışan, hukukun toplumsal yaşamın bir parçası olduğunun farkında olan öğrenciler yetiştirmesi ve öğrencileri böyle bir bakış açısına itmeleri gerekir.

2.

Hukuk fakültelerinin sayılarının artmasıyla akademik kadroların nitelik ve nicelik olarak yetersiz kalması sorunu da ortaya çıkmıştır. Öğretim üyesinin öğrencilerle ilişki kurmaktan kaçınması, çoğu zaman okulda bulunmaması, ödevleri ve sınavları kendisinin okumaması ya da pratik dersleri asistanlara devretmei gibi birçok sorun sıralayabiliriz. Bu tarz sorunlar öğrenci ile hocanın arasındaki bağ dolayısıyla öğrencinin dersle olan bağı da zayıflayacaktır.

3.

Hukuk fakültelerinde birçoğumuzun şikayet ettiği bir diğer konu da derslerin anlatılış biçimidir. Bir dersin ortalama 40-45 dakika sürdüğü göz önünde tutulacak olursa öğrenciden ders boyunca aynı dikkat ile dersi dinlemesini beklemek tuhaf olacaktır. İlk dakikalarda canlı tutmaya çalıştığımz dikkatimiz ders anlatımındaki monotonluktan dolayı ilerleyen dakikalarda dağılacaktır. Zaten sınıfların kalabalık olmasından kaynaklı öğretim üyesi ile öğrenci arasında interaktif bir ilişki kurmak mümkün olmadığından öğrenci kopup gidecektir. Zamanla bu durum öğrenci için dersi takip edilmeye değer olmaktan çıkaracaktır ki bunun bir diğer nedeni de hukuk fakültelerinin çoğunda devam zorunluluğunun bulunmamasıdır. Sınavdan sınava okula uğrayan öğrencinin kafasında ”Dersi sürekli takip eden A ile benim aramda bir fark olmadı, ikimiz de sonuç olarak dersten geçtik.” tarzı düşünceler oluşmaya başlayacaktır. Dolayısıyla bunun önüne geçmek için sınıf mevcutları azaltılarak öğrencinin katılımının sağlandığı, devamsızlık yapmaya belli oranlarda müsaade edildiği ve klasik ders anlatma metotlarının terk edilerek yeni metotların tercih edildiği bir çözüm düşünülmelidir.  Çünkü öğretim üyesinin bilgili olmasının yanı sıra bu bilgiyi asıl değerli kılan nokta bunu öğrenciye aktarabilmesidir.

4.

Teori ile uygulama konusunda da birtakım eksikliklerin yaşandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Uygulamaya yönelik ödevler verilse de bunu yeterli olmadığını söylemek mümkündür. Mezun olduktan sonra öğrendikleri teorik bilgiyi nasıl kullanacağını bilmeyen mezunlar, uygulamadaki hukuku öğrenmeye çalışmaktadırlar.

Hukuk fakültelerinin amaçlarından birinin öğrenciyi farklı perspektiflerden bakmayı öğretmesi olduğundan bahsetmiştim. Bu konuda seçmeli derslere büyük bir rol düşmektedir. Çünkü hukuk felsefesi, hukuk etiği, insan hakları gibi dersler öğrencilerin hukuku bir kavram olarak algılamasına yardım etmekle beraber muhakeme yeteneklerinin gelişmesine de katkı sağlayacaklardır. Ancak bu derslerin fakülte yönetimleri tarafından ikincil nitelikte görülmesi, öğrencinin de derse gereken özeni vermemesine neden olmaktadır. Hukuk kendi alanına hapsedilmiş bir dal değildir, birçok bilimle iç içe olduğu göz ardı edilmemeli ve seçmeli derslerle bu ilişki ortaya konulmalıdır. Bu konuda bir diğer sorun da öğrencinin ilgisini çeken ders yerine not konusunda daha avantajlı olacağı dersi seçmesidir. Öğrenci mantığıyla düşündüğümüzde gayet makul gelen bu düşünce aslında kişinin gelişimi konusunda bir engeldir.

5.

Takdir edersiniz ki üniversiteler bizi mesleğe hazırlamanın yanında entelektüel seviyemizi yükseltecek imkanlar da sunmalıdır. Sosyal ve kültürel faaliyetlerle öğrenci olmanın sadece ders çalışmak olmadığı öğrencilere hissettirilmelidir. Ne yazık ki hukuk fakültelerinin birçoğu yoğun ders programları yüzünden öğrencilere sosyal aktivitelere harcayarak zaman bırakmamaktadır. Bu tür faaliyetlere yönelmek isteyen öğrenci derslerini yetiştirememe kaygısını taşımaktadır.

Hukuk fakültelerinin birbirleriyle uyum ve iş birliği içinde çalışması yaşanılan sorunların çözümünde önemli bir nokta olacaktır. Uyum ve iş briliği içerisinde olan üniversitelerde okutulan dersler arasında büyük farklılıkar yaşanmayacaktır. Bu açıdan yatay geçiş yapmak öğrenciler için daha kolay olacaktır.

6.

Hukuk fakültelerinde sorun olarak nitelendirilebilecek bir diğer durum yabancı dil ile eğitime gereken önemin verilmemesidir. Bunun sonucunda  uluslararası platformda etkin hukukçuların yetiştirilmesi giderek zorlaşmaktadır. Çağımız gereği bir yabancı dilin dahi bazı durumlarda yetersiz kaldığını, ikinciyi hatta üçüncüyü bilmenin gerektiğini düşünecek olursak hukuk fakültelerimiz yabancı dil ile eğitim konusunda adımlar atmalıdır.

Sonuç

Sonuç olarak hukuk eğitimindeki eksiklikleri tek bir neden bağlamak doğru olmayacaktır. Bu eksikliklerin giderilmesi hukuk sisteminde var olan sorunların çözülmesinde önemli bir adım olacaktır. Çünkü verilen hukuk eğitiminin kalitesi tüm hukuk sistemini etkiler, dolayısıyla toplum da bundan olumlu ya da olumsuz yönde etkilenir. Bu etkileşimi olumlu yöne çevirebilmek için bu sorunların gündeme alınması ve çözülmesi bir mecburiyettir.

Kaynakça

  • Akıncı, Şahin. ”Hukuk Eğitimi Üzerine Düşünceler.” Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 9/1 (2001).
  • Kaya, Emir. (2018) ”Kurgu ile Gerçeklik Arasında Hukuk Meslekleri.” Ankara: Astana

[zombify_post]


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

61

0 Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.